Çarşamba, Eylül 30, 2009

MEME ONARIMI

Meme onarımı meme kanseri sonrası memesi alınan ya da memenin doğuştan yokluğu, bir kaza, hastalık nedeniyle şeklinin bozulmuş veya tamamen yok olduğu durumlarda yapılmaktadır. Meme onarımı, silikon protez veya hastanın kendi dokuları kullanılarak memenin şekil ve boyutunun yeniden sağlanması işlemidir.

Son yıllarda bu alanda elde edilen gelişmeler sayesinde son derece doğal memeler yapılabilmektedir. Elbette yapılan operasyon sonrası eskisinin aynısı bir meme elde edilememekte, ancak yapılan operasyon özellikle meme kanseri hastalarında hızlı ve tama yakın bir psikolojik iyileşme sağlamaktadır.

Meme onarımı operasyonu kanser operasyonunun hemen arkasından aynı operasyon içerisinde yapılabileceği gibi haftalar, aylar veya yıllar sonra da yapılabilir. Her iki durumun da kendine özgü avantaj ve dezavantajları vardır.

Erken onarımın en önemli avantajı aynı operasyonda, hasta memesinin alındığını fark etmeden onarımın gerçekleştirilmiş olması ve memenin alınmasından dolayı oluşabilecek psikolojik yıkımın önlenmesine yardımcı olmasıdır. İkinci avantajı ise aynı seansta onarım yapılmasından dolayı daha ekonomik olmasıdır.

Geç onarım ise kanser nedeniyle radyasyon veya kemoterapi uygulanacak hastalar için uygun bir alternatiftir.

Erken veya geç onarımın seçilmesinin sağlıkla ilgili veya ekonomik ve psikolojik nedenleri olabilir. O nedenle her bir kişi için bu konular tek tek ele alınmalıdır.

Meme Onarım Seçenekleri:

Meme onarımında seçenekler hastanın genel sağlık durumu, memenin şekli ve boyutu ve hastanın beklentilerine göre değişir.

Meme onarımı bir silikon protezle ya da hastanın kendi dokusuyla yapılabilir. Silikon protezler meme büyütme işlemlerinde kullanılan silikon protezlerdir. Hastanın kendi dokusuyla meme onarımı yapılması ise karın, sırt veya vücudun başka bir yerinden alınan dokuların alınan meme bölgesine taşınarak meme şekil ve boyutunun kazandırılmasıdır.

A. Silikon Meme Protezleriyle Meme Onarımı

Doku ile onarım tekniğine göre daha kısa süren, bedeni daha az sarsan ve iyileşme süresi daha kısa olan bir işlemdir. Son yirmi yıldır en sık kullanılan meme onarım yöntemidir.

Meme protezleri silikon bir kılıf içine konmuş tuzlu su veya jel silikondan oluşur. Tuzlu su beden sıvısına yakın yapısı olması nedeniyle kullanılmaktadır. Silikonlar tüm dünyada yaklaşık altmış yıldır iki milyon hastada kullanılmıştır.

Hastanın genel değerlendirmesi sonrası kullanılan bu yöntem özellikle küçük ve orta boyutta memesi olan kadınlarda tercih edilmektedir. Büyük göğüslü hastalarda ise silikon protez doku ile yapılan meme onarımına ilave olarak kullanılabilir.

B. Vücut Dokuları Kullanılarak Yapılan Meme Onarımı:

Vücut dokuları kullanılarak yapılan meme onarımında karın, sırt veya kalçadan alınan cilt, yağ ve kas dokusu (flep) meme bölgesine yerleştirilmektedir. Ek olarak silikon protezler de ilave edilebilmektedir.

Bu tür operasyonlarda İyileşme dönemi protezle yapılan onarıma göre daha uzundur. Doku aktarımın avantajı onarımın hastanın kendi dokusu ile yapılmasıdır.

Doku aktarımı yapılması için genel sağlık durumunun iyi olması gerekir. Aşırı şişmanlar, aşırı zayıflar, sigara içenler, dolaşım ve kalp problemleri olanlar doku aktarımına iyi bir aday olmayabilir.

TRAM Flebi:

Bu operasyonda karın alt bölgesindeki sarkık olan deri ve buna bağlı kas dokusu aradaki yağ dokusu ile beraber onarılacak meme bölgesine taşınır. Bu işlem karın germe ile doku aktarımı olarak da bilinir çünkü operasyondan sonra karnın sarkık derisi gitmiş olmaktadır.

TRAM ameliyatı genel anestezi altında üç-dört saat süren bir ameliyattır. Hastanede kalış süresi genellikle iki-dört gündür. Ameliyattan altı-sekiz hafta sonra günlük aktivitelerinize dönebilirsiniz.

LD Flebi:

Doku sırt bölgesinden aktarılır. Aktarılan doku TRAM den genellikle daha ince olduğu için LD bazen silikon protez ile de yapılır. Operasyon yaklaşık iki-üç saat sürer ve genel anestezi altında yapılır. Hastane yatış süresi genellikle bir-üç gündür. Günlük yaşama iki-üç haftada dönebilirsiniz.

Meme onarımı sonrası yapılan bazı ek işlemlere gerek duyulabilir. Meme başı ve çevresinin yeniden şekillendirilmesi, sağlıklı memenin küçültülmesi veya büyütülmesi gibi ek prosedürler ile operasyon sonuçları daha doğal hale getirilmektedir.

Salı, Eylül 29, 2009

MEME REDÜKSİYONU (MEME KÜÇÜLTME)


Düzensiz beslenme ve kilodaki değişimler, çocuk emzirme ve yaşlanmaya bağlı olarak memelerde de vücudun diğer organ ve bölgelerinde olduğu gibi farklılaşmalar meydana gelir. Büyür, içleri boşalır ve de sarkarlar. İri ve sarkık bir meme beraberinde bir takım tıbbi sorunlar getirir. Bu sorunlar bel ve boyun fıtıkları, sırt ve boyun ağrıları, terleme ve meme altında pişikler oluşması ile mantar ve kötü kokuların gelişmesidir. Bu durumda yapılacak tek girişim memeleri uygun büyüklük ve şekle kavuşturmaktır. Memeler hem sarkmış hem de büyük olabilirler. Bu durumda hem küçültülürler hem de normal pozisyonlarına geri getirilirler. Meme küçültme operasyonu gerektiğinde 16-18 yaşındaki genç bayanlara bile yapılabilir Operasyonda değişik teknikler kullanılır. Bu teknikler memenin büyüklük ve sarkma derecesine göre değişiklik gösterir. Bununla beraber önemli olan memeye istenilen şekil, büyüklük ve diriliğin tekrar kazandırılmasıdır. Operasyon iyi ve tekniğe uygun olarak yapıldığında, iz belli belirsiz bir hal alır. Meme küçültme operasyonlarında memede fark edilebilen iz oldukça nadir olarak görülür.

Meme küçültme operasyonu genel anestezi altında yapılır. 2-3 saat sürer. Operasyon sonrasında meme bandajlanır ve gerektiğinde doku altında kan birikimini önlemek için dren konulur. İlk pansuman 4 gün sonra yapılır. Dikiş almak gerekmez. Dikişler kendiliğinden eriyen cinstir. Hastalar operasyonun ertesi günü evde rahatça dolaşabilirler. Ağrı çok sınırlıdır. Operasyondan sonra 30 gün boyunca hastanın kavrayıcı sutyen kullanımı uygundur.

Meme küçültme operasyonundan hastalar genellikle ilk bakışta korkarlar.Çünkü bu operasyonu geçirenlere sorarlar. Onlar da operasyonu ve sonrasını abartılı bir şekilde anlatarak hastada korku oluştururlar. Hastanın bu durumu plastik cerrahı ile tartışarak değerlendirmesi ve operasyona yalnızca kendi iyiliği ve zevki için karar vereceğini bilmesi çok önemlidir. Hasta kendisi için bu operasyonu istiyorsa ve gerçekleştiriyorsa sonuçlarından o kadar mutlu olur ve operasyon sonrası dönemi de o kadar kolay ve rahat geçirir

KİMYASAL PEELİNG (CİLT YENİLEME)


Peeling; kimyasal bir solüsyonun cilde uygulanması yoluyla güneşe bağlı hasarlı cilt yüzeylerinin, düzensiz renk değişikliklerinin ve ince kırışıklıkların soyulmasını içeren bir yöntemdir. Yöntem cildin üst tabakasının soyulması şeklinde işlev görmektedir. yaygın olarak kullanılan cerrahi olmayan kozmetik uygulamalardan biridir. Uygulanan kimyasal solüsyonlar içerik ve güçlerine göre değişmektedir. Soyma işleminin derinliği seçilen solüsyona, solüsyonunun yoğunluğuna ve uygulama süresine göre değişmektedir.

Muayene sonrası doktorunuz en uygun solüsyona karar verecektir. Uygulama bir sünger veya pamuk yardımıya tüm yüzünüze yapılmaktadır (göz, kaş ve dudaklar hariç).

Peeling kısa ve güvenli bir cilt yenileme uygulamasıdır. Öncesinde ve sonrasında herhangi bir tedavi gerektirmez.

En önemli konu uygulama sonrası erken dönemde güneşten tam olarak korunması gerekmektedir.

Bazı yüz hastalıkları, lekeler vb. kimyasal peeling e yanıt vermeyebilir.

Pazar, Eylül 27, 2009

KARIN GERME (ABDOMİNOPLASTİ)


Uygun egzersiz ve diyet performansına rağmen, düz ve gergin bir karın cildi bazen elde edemeyebilirsiniz. Buna ek olarak normal kilo ve boyutlarında olan kişilerde bile sarkık ve gevşek görünümlü bir karın cildi oluşabilir. Yaşlanma, hamilelik, belirgin kilo değişikikleri, genetik faktörler veya geçirilmiş operasyonlar bu duruma neden olabilmektedir.

Karın germe (abdominoplasti) karın bölgesindeki fazla deriyi uzaklaştırarak daha düz ve daha gergin bir görünüm elde edilmesini sağlayan estetik bir operasyondur.

Operasyon süreci

Kalça kemikleri arasında kasık üzerinde yerleşen bir kesi yapılacaktır. Kesinin boyutu ne kadar cilt ve yağ çıkarılacağına göre değişmektedir.

Cilt kesisi sonrası karın önduvarı kasları dikişler ve çeşitli cerrahi teknikler ile sıkılaştırılır.

Operasyon genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir ve 2- 3 saat sürmektedir. Operasyon sonunda karın bölgenizde pansuman olacaktır. Ek olarak yara iyileşmesini hızlandırmak ve şişlikleri azaltmak için bir korse kullanmanız gerekecektir.

Operasyon sonrası mümkün olan en hızlı şekilde ayağa kalkmanıza çalışılır. Birkaç gün ağrı hassasiyet olabilmektedir. Birkaç hafta içerisinde işinize geri dönebilirsiniz.

Operasyon sonrası karın önduvarı üzerinde belirgin bir yara izi olacaktır. Erken dönemde kötü görünmekle birlikte bu iz iç çamaşırı içerisine gizlenebilecek bir alandadır ve zamanla daha az belirgin hale gelecektir.

Karın germe operasyonu fazla yağları uzaklaştırmak için veya kilo kaybetmek için yapılan bir operasyon değildir.

BOTOX ®


Botox; cildinize daha genç bir görünüm sağlayan basit, güvenli, cerrahi olmayan bir tedavi yöntemidir. Birçok hasta için botox cerrahi gerekliliğini ortadan kaldırmaktadır.

Botox; cildin kırışık bölgelerinin altındaki kasların gevşemesine neden olarak cildin daha düz olmasını sağlar. Tedavi güvenli olarak ve başarılı bir şekilde göz kenarları, alın ve dudak çevresindeki kırışıklıkların, boyun bölgesindeki kırışıklıkların ve kaş çatıklığının giderilmesinde kullanılmaktadır. Tüm bunlardan farklı olarak Botox koltuk altı ve ellere oluşan aşırı terlemenin tedavisinde de kullanılmaktadır.

Uygulamadan sonra iğne giriş yerlerinde çok yakından belli olabilen minik morluk ve şişlikler olabilir, ancak bunlar 1-2 günde tamamen geçer.

Yüz bölgesine uygulama yapıldığında cildiniz birkaç hafta içinde daha yumuşak ve daha düz bir görünüme kavuşacaktır. Ancak bu etkinin 6-8 ay sonra kaybolacağı bilinmelidir. Tedavi uygulaması gerektiğinde tekrarlanarak daha az kırışık bir cilt elde edilebilmektedir.

Botox uygulamasının etkili olması için mutlaka ilacın kas içine verilmesi gereklidir. Bunu da ancak yüzün her bölgesinin yapısını, kasların hangi derinlikte olduğunu ve nereden nereye uzandığını yaptığı ameliyatlar nedeniyle çok iyi bilen Plastik Cerrahi hekimleri tam olarak başarabilir. Birçok estetik merkezinde bu uygulama yapılmaktadır. Uzman hekim olmayan kişilerin elinde göz kapağını düşüklüğü, kaşın anormal kalkması, maske yüz ve kaş düşüklüğü riskleri vardır. Bununla birlikte en kötü görünüm de bile sorun 4-6 ayda kendiliğinden düzelecektir.

YÜZ GENÇLEŞTİRME (FACE LİFT)

Yüzümüz; görünümü, yapısı ve mimiklerimizle birlikte kimliğimizi ve kişiliğimizi ortaya koyan en önemli organımızdır. Bu nedenle yaşla birlikte yüzün görünümünde oluşabilen değişiklikler kişilerin duygu ve düşüncelerinde değişikliklere neden olabilir.

Tüm yüzde belirgin değişiklikler oluşabilir; yanaklarda ve dudak çevresinde derin çizgilenmelerin oluşması, yanaklar, çene ve boyundaki derinin gevşemesi ve sarkması ve boyunda katlanmalar oluşması bu değişiklikler arasındadır. Yapılacak yüz gençleştirme operasyonu ile tüm bu değişiklikler düzeltilerek daha güzel ve genç görünümlü bir yüz elde edilebilir.

Yüz anatomisi

Yüz gençleştirme operasyonunun anlaşılabilmesi için yüzün yapısının ve yaşla birlikte ne gibi değişiklikler oluştuğunun bilinmesi gerekmektedir. Yüz; kemik yapı üzerine yerleşmiş yağ, kas ve cilt dokusundan oluşmuştur. Zamanla yüzdeki bu dokular zayıflamakta ve gergin ve genç görünümünü kaybetmektedirler. Güneş ışınlarının verdiği hasar ve diğer nedenlerle yüz cildinin bağ dokusunda bozulmalar oluşmaktadır. Bunun sonucunda cilt zamanla elastikiyetini kaybetmektedir. Ek olarak yüz kasları zayıflamakta, yüze yumuşak ve yuvarlak hatlı görünümünü veren yağ doksuda aşağı doğru sarkmaktadır. Tüm bu değişikliklerin sonucunda yüzde derin kırışıklıklar ve sarkmalar oluşmaktadır.

Yüz gençleştirme operasyonu

Yüz gençleştirme operasyonu sırasında ciltaltı kas ve bağ dokusu çeşitli cerrahi tekniklerle düzeltilir, yüz cildi gerginleştirilir fazla deri çıkarılır. Yüzün farklı bölgeleri için yapılabilen bu operasyonun hangisinin size uygun olduğuna doktorunuzla birlikte karar verebilirsiniz.

Operasyon hazırlığı

Yüz gençleştirme operasyonu tedavi şekline göre değişmekle birlikte yaklaşık üç saat sürmektedir. Operasyon genellikle genel anestezi altında siz uyurken gerçekleştirilmektedir. Operasyon sırasında yapılan kesiler mümkün olduğunca görünmeyen- fark edilmeyen alanlarda yapılmaktadır.

Yüz gençleştirme operasyonu

Sıklıklıkla saçlı deri içinden başlayıp kulağın hemen önünden kulak arkasına yapılan bir kesi yapılır. Ancak bu kesi gerektiğinde değiştirilebilmektedir. Bu kesiden girilerek yapılan cerrahi işlemler ile yüz derisi altında yer alan kas- bağ dokusu sistemi ortaya konur. Bu kas bağ dokusu üzerinde çeşitli cerrahi işlemler- dikişler vs. ile kaldırma, sıkılaştırma ve gençleştirme sağlanır. Bu işlemlerden sonra yüz cildine daha genç ve gergin bir görünüm sağlanır.

Operasyon sonunda hastalar yara iyileşmesinin kolaylaştırılması amacıyla sargılı olarak uyanırlar. Bu sargı sayesinde operasyon sonrası şişliklerin azaltılmasına yardımcı olurlar. Bu bandajlar birkaç gün içerisinde çıkarılırlar. Her operasyonda olduğu gibi bu operasyon sonrasında da ağrı, hassasiyet ve şişlik oluşabilmektedir. Bu şikayetler birkaç hafta içerisinde düzelmektedir. Atılan dikişler 7- 10 gün içinde alınmaktadır. 1- 2 hafta inde işe dönecek kadar yeterli yara iyileşmesi sağlanmaktadır.

Operasyon sonrası kısa bir süre sonra operasyonun sonuçları fark edilebilir hale gelmektedir. Ancak tam olarak iyileşme kişiye göre değişmekle birikte birkaç ay sürebilir. Operasyon hakkında bilinmesi gereken önemli konulardan birisi saçlı deri içine gizlenmiş olan ve dikkat edilmeden fark edilmesi güç olan kalıcı bir yara izinin oluşacağıdır.

Yüz gençleştime operasyonu yaşlanma sürecini durdurmamakla birlikte, yüz ve boyun bölgesindeki sarkmış ve gevşek görünümü düzeltir ve daha genç bir yüz görünümünü sağlar.

Çarşamba, Eylül 23, 2009

RİNOPLASTİ

Rinoplasti estetik cerrahinin en karmaşık operasyonlarından biridir. Operasyon öncesi hastanın anatomik yapısının değerlendirilmesi, nazofasiyal analizinin yapılması, operasyonun doğru şekilde planlanması ve kemik, kıkırdak ve yumuşak dokuların tümünü manipüle edebilecek bilgi ve beceriye sahip olunması gerekmektedir.

Anatomi

Burun; cilt, ciltaltı kıkırdak- kemik çerçeve ve yumuşak dokular olarak farklı anatomik yapılardan oluşmaktadır.

Burun cildinin kalınlığı burun boyunca değişmektedir. Burnun üst yarısının derisi daha ince ve daha hareketlidir. Düzgün bir burun sırtı elde edilebilmesi için alttaki kıkırdak – kemik çatı ile birlikte cildin kombine olarak düzeltilmesi gerekmektedir.

Burun cildinin kalınlığı bayanlarda daha incedir. Kemik çatıya yapılan müdahaleler bu nedenle daha kolay görülebilir hale gelmektedir. Bu nedenle bayan hastaların burun ameliyatlarında daha dikkatli olunması gerekmektedir.

Kemik- kıkırdak çatı

Burun çatısı üç kısımdan oluşur; üst kemik çatı, üst kıkırdak çatı ve alt kıkırdak çatı. Kemik çatı burnun üst üçte birlik kesimini oluşturmaktadır. Burnun şekillendirilmesi sırasında yapılan osteotomiler (kemik kırılması) ile buu alan şekillendirilmektedir.

Üst kıkırdak çatı; burnun orta kısmını oluşturmaktadır. Bu bölümü oluşturan burun kıkırdaklarının üstünde yer alan burun kemikleri ile olan ilişkileri önemlidir. Burun sırtını oluşturan bu alanda yapılan cerrahi müdahaleler kontrolsüz yapıldığında ters V deformitesi denen duruma neden olabilmektedir.

Alt kıkırdak çatı burun ucu bölgesini oluşturmaktadır. Rinoplasti sırasında bu bölgeye yapılan müdahalelerle burun ucunun belirginliği ve pozisyonu düzeltilmektedir.

Burun fonksiyonları

Burun fonksiyonları nefes alma, alınan havanın nemlendirilmesi, temizlenmesi, ısı regülasyonu ve korunmadır. Bu fonksiyonlar burun içinde yer alan septum, konkalar ve nazal kapakçıklar ile gerçekleştirilir.

Septum kemik ve kıkırdak yapılardan oluşan ve burnun ortasında bulunan bir yapıdır. Septum deformiteleri burun içindeki hava akımının bozulmasına neden olabilir. Bu nedenle ilk muayenede septumun tüm alanları dikkatlice muayene edilmelidir.

Konkalar burnun yan duvarlarında bulunan mukoza katlantılarıdırlar. Solunum sırasında havanın ilerlemesine ve nemlendirilmesine yardım ederler. Konka hastalıklarında sıklıkla konkaların çıkarılması veya kırılması gibi yöntemler uygulanır. Ancak aşırı çıkarılma durumlarında burun fonksiyonları hasar görmektedir.

Burun kapakları iki adettir. İçerde yer alan internal nazal kapak burnun en dar yeri ve havayolu direncinin en önemli kısmıdır. Burada oluşan aşırı darlıklar nefes almada ciddi güçlüklere neden olduğundan rinoplasti sırasında bu bölgede yapılan müdahalelerle genişletilmeye çalışılır.

Dış kapak burun deliği civarındadır. Burun alt kıkırdaklarındaki rahatsızlıklar burada darlığa neden olabilmektedir.

Operasyon öncesi değerlendirme

Hastaların değerlendirilmesi, yapılabilecek müdahalelerin gözden geçirilmesi ve hastayla paylaşılabilmesi açısından fotoğraf çekilmesi gereklidir.

Nazofasiyal analiz

Doğru, sistematik ve tam bir nazofasiyal analiz operasyon planlaması için kritiktir. Burun tek başına izole olarak değil, tüm yüzün bir parçası olarak düşünülerek değerlendirme yapılmalıdır.

Cilt tipi, kalınlığı ve yüzeyi muayene edilir. Sebase ve kalın ciltlerde daha agresif modifikasyonlar gerekebilmektedir. Aynı şekilde ince ciltli hastalarda özellikle bayanlarda minör değişiklikler bile dışarıdan rahatlıkla fark edilebilmektedir.

Muayene sırasında tüm yüz değerlendirilirken çeşitli oranlar tanımlanmıştır. Bu oranlar herkes için tamı tamına aynı olmayabilir. Bu nedenle her hasta özel olarak değerlendirilmelidir.

Tüm yüz kaşlardan ve burun tabanından geçen iki çizgiyle üç eşit parçaya bölünür. Ayrıca alt üçte birlik kısım ağız köşesinden geçen bir çizgiyle üçte bir ve üçte iki olarak ikiye bölünür. Bu mesafelerdeki dengesizliklerin sadece rinoplasti ile düzeltilmesi çok güçtür.

Burnun uzunluğu ağız köşesi- çene mesafesine eşittir. Buradaki dengesizlikler burundan kaynaklanabileceği gibi çeneye ait hastalıklardan kaynaklanabilir. Bu durumda rinoplastiye ek olarak çenenin uzatılması veya kısaltılması gibi ek cerrahi prosedürler gerçekleştirilebilir.

Önden bakışta burun değerlendirilirken yüzün orta hattı göz önüne alınır. Yüz orta hattı kaşların arasından çene ucuna uzanan bir çizgi ile belirlenebilir. Burnun bu hatta göre sağa veya sola kaymış olması septum cerrahisi gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Normal burun kanatları arasındaki mesafe iki göz arasındaki mesafeye eşittir. Burun kanatları arasındaki mesafenin fazla olması halinde burun kanatları üzerine yapılacak cerrahi müdahaleler ile bu patoloji giderilebilir.

Burnun kemik kısmının genişliği burun kanatları arasındaki mesafenin yaklaşık % 80’i kadardır. Kemik kısmın genişliğinin fazla olduğu durumlarda yapılan osteotomiler ile (burun kemiklerinin uygun şekilde kırılması) bu alan yeniden şekillendirilir.

Burna yandan bakıldığında ilk olarak burun kökü değerlendirilir. Burun kökü normalde göz kenarının 2 mm kadar üstündedir. Bu bölgede alın ve burun arasında oluşan açı önemlidir. Bu açı bayanlarda yaklaşık 134 derece erkeklerde 130 derecedir.

Burun sırtı değerlendirilirken burun kökünden burun ucuna bir çizgi çizilir. Bayanlarda burun sırtı bu çizginin yaklaşık 2 mm gerisinde yerleşmektedir. Erkeklerde ise burun sırtı hemen hemen bu hat üzerindedir.

Burun ucunun pozisyonu burun ve üst dudak arasındaki açı ile değerlendirilir. Bu açı bayanlarda 95-100 derece iken erkeklerde 90-95 derecedir.

Son ve en önemli aşamalardan birisi burnun içinin değerlendirilmesidir. Septum, konkalar ve kapakçıklardaki patolojiler incelenir ve uygun şekilde tedavi edilir.

Cerrahi Teknik

Rinoplasti operasyonlarında genel olarak iki yaklaşım -kapalı ve açık yaklaşım- mevcuttur. Her iki yöntemin kendine özgü avantaj ve dezavantajları olmakla birlikte birçok cerrah artık açık yöntemi tercih etmektedir. Açık yöntem ile burun içindeki hastalıklar daha net görülmekte ve bu hastalıklar daha kolay şekilde tedavi edilmektedir. Özellikle burun ucunda ciddi şekil bozukluğu olan hastalar ve ikinci kez opere olan hastalar açık yöntem ile tedavi edilmektedirler.

Anestezi

Rinoplasti operasyonu lokal anestezi altında yapılabilmekle birlikte, hasta konforu ve operasyon sürecinin kolaylaşması açısından genel anestezi altında yapılması tercih edilmektedir.

Cerrahi süreç

Burun delikleri arasından yapılan kesiyle operasyona başlanır. Burada yapılan kesi özel tekniklerle gizlenmekte ve operasyon sonrası dönemde fark edilmemektedir.

Burun kemik ve kıkırdakları ortaya konduktan sonra ilk müdahale burun sırtına yapılmaktadır. Önce kıkırdak sonra kemik yapıda yapılan düzeltmeler ile burun sırtındaki düzensizlikler giderilir.

Bu aşamadan sonra septum ortaya konarak düzensizlikler ve eğrilikler düzeltilir. Aynı aşamada konkalaradaki aşırı büyüme ve kalınlaşmalar düzeltilir.

Septum cerrahisi sonrası burnun uç kısmındaki kıkırdaklar ele alınır. Buradaki kıkırdakların şekil, boyut ve pozisyonlarındaki anormallikler kıkırdak çıkarılması, eklenmesi veya kıkırdaklar arasına çeşitli tekniklerle dikişlerin yerleştirilmesi yoluyla giderilir.

Bu aşamadan sonra burun kemiklerinin şekillendirilmesine geçilir. Burun kemiklerinin üst ve yanlarına yapılan osteotomiler (burun kemiklerinin uygun şekilde kırılması) ile gerekli düzeltmeler yapılır.

Son aşama burun kanatlarındaki bozuklukların düzeltilmesidir. Bu uygulamadan sonra burun içinde ve burun delikleri arasında yapılan kesiler dikilir. Burun içerisine tampon veya splint yerleştirilir. Son olarak burnun üstü bantlanarak ve alçı yerleştirilerek operasyon sonlandırılır.

Operasyon sonrası erken dönem

Operasyon sonrası 2–3 gün boyunca yatak istirahati gereklidir. Hastaların yatak başlarının yaklaşık 45 derece açıyla yüksek olması istenir. Bu dönemde burundan bir miktar sızıntı- kanama olabilmektedir. Gerekli görülen hastalara antibiyotik tedavisi başlanır. Burun içine yerleştirilen tamponlar 24–48 saaat sonra, burun üstüne yerleştirilen alçı, bantlar ve dikişler 7–10 gün sonra alınmaktadır.

Operasyon sonrası dönemde burun ve çevresinde şişlik ve morluklar olabilir. Bu şikayetlerin 3–6 hafta içerisinde geçmesi beklenir. Operasyon sonrası yara iyileşmesi sürecinde yara izlerinin belirginleşmesine engel olunması amacıyla yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanmaları önerilir.